2017’ye nokta koyduğumuz şu günlerde, Bitcoin denen bir ekonomik devrimle karşı karşıyayız. Ekonomistlerin büyük bir kısmı ise tarihin en büyük balonu ile karşı karşıya olduğumuzu söylüyorlar. Peki gerçekten öyle olma ihtimali var mı?
Türkiye’de bile Bitcoin ile hesap ödeyebileceğiniz kafeler ve restoranlar vardı. Zamanla para biriminin değeri artınca bir ödeme sistemi olmaktan çıktı. Çünkü çok değerliydi ve giderek artış yaşıyordu. Bugüne kadar görülen bütün yatırım alışkanlıklarının temel noktası ise elindekini en değerli olduğu anda satmak ve kar elde etmek üzerine kuruluydu. Bitcoin bir para birimi olmaktan çıkıp, insanların akın akın yatırım yaptığı bir ekonomik silaha dönüştü.
Ekonomistler Bitcoin’in bir balon mu olduğu yoksa geleceğin ekonomik sistemini mi inşa ettiği konusunda ikiye ayrıldılar. Hangisinin doğru olduğu konusunda yatırımcıların da kafası çok karışık durumda. Zaten bireysel yatırımcıların büyük bir kısmı da kısa vadede kar elde etme hevesi içindeler. Fakat bu işin sonu nereye varacak? İşte burası tam bir bilmece.
Tarihte ekonomik balon olarak kayıtlara geçen pek çok şey yaşandı. İnsanlar farklı dönemlerde kısa sürelerde yüksek kar elde ettiler, paranın dengesi her zaman çok değişmeye açıktı. Ekonomik balonlar konusunda bir uzman olan MIT tarihçisi William Derringer, “Balonlar genelde geriye dönük olarak tanımlanır.” diyor ve ekliyor: “Bitcoin bir balon olduğunu kesin olarak söyleyebilseydik, çoktan patlardı.”
Derringer, Bitcoin’in dalgalanması gibi, yeni teknolojilerin arkasında bazı balonların olduğunu düşünüyor. İnternet yeni yaygınlaşmaya yaşanan Dot.com krizi gibi küresel balonlar, aynı zamanda hemen ardından yeni dünyanın bir parçası haline geldiler. Derringer’e göre, medyanın bu konuda katkısı büyük ve yatırımcıların sayısının artması için en büyük etmen rolünde. Bir varlığın fiyatı olması gereken değerin üstündeyse büyük ihtimalle balondur diyor Willam Derringer. Ancak Bitcoin’in gerçek değerinin ne olduğunu bugüne kadar gerçekleşen tüm ekonomik balonlardan farklı olarak yatırımcılar belirliyor. İşte tüm tartışmaların net bir sonuca kavuşamamasının nedeni tam olarak bu.
Bitcoin’in fiyatı Ocak 2017 itibariyle 800 dolar civarındaydı ve bugün yaklaşık olarak 17.000 dolardan alıcı buluyor. Bu yolda elbette çıkışlar kadar inişler de yaşandı. Gün geçtikçe daha çok borsa aracısı şirket tarafından alım ve satıma açıldıkça değeri arttı. Sadece Türkiye’de Bitcoin yatırımı yapabileceğiniz 4 farklı borsa şirketi var.
Bir pazarlama manipülasyonuysa?
Yatırımcı sayısının gün geçtikçe artmasıyla bugün yaklaşık 366.8 milyar dolar olan Bitcoin piyasa değeri, çoğu henüz sistemi tam anlamıyla kavramadan yatırım yapan milyonlarca kişinin eseri. Diğer taraftan madencilik sistemleriyle, Silikon Vadisi’nde boy gösteren büyük topların bu işin baronları oldukları biliniyor.
BlockTower Capital şirketinin analistlerinden Ari Paul, “Bitcoin’in değerinin büyük kısmı, çok varlıklı insanların elinde ve bu durum onları sadece biraz daha zengin ediyor.” açıklamasında bulunuyor.
Bitcoin’in fiyatındaki ani bir düşüş, borsalarda ciddi baskıya neden olabilir. Bitcoin’lerini dolar gibi yasal mevzuatı olan paralara dönüştüren şirketler, bu düşüşün en büyük etmeni olabilirler.
Cambridge Üniversitesi’nde görev yapan parasal sistemler uzmanı Garrick Hileman, “Teknoloji balonu patladığında, en büyük ve en güçlü oyuncular, kripto dünyasının baronları kendilerini bu işten sıyıracaklar. Fakat kripto borsa şirketleri, cüzdan şirketleri gibi birçok alan havada kalacak” diyor.
Bu yükselişten etkilenen tek biriö Bitcoin de değildi. Ethereum, Litecoin ve Monero gibi kripto para birimleri aynı şekilde farklı zamanlarda lider olabilirler. Hileman’a göre, kripto para birimlerini üreten diğer şirketlerin anlık yükselişlere ve liderliklere hazırlıklı olması gerekiyor.
Hileman geçmişte yaşanan ekonomik kazaların Bitcoin ve kripto para dünyası için referans alınamayacağı görüşünde. Geçmişteki sistematik krizler, yatırımlarını finanse etmek için borç alan insanlar tarafından tetiklendi. Hileman, Bitcoin’in bu krizlere uygun olmadığını belirtiyor. Çünkü sistemde borçlanma ya da kredilenme durumu bulunmuyor.
Fakat bu değişiyor. Son aylarda gerçekleşen sektörel konferanslarda kripto ekonomi girişimcileri bir araya gelip, Bitcoin ve diğer birimlerle kredi sistemleri tartışmaya başladılar. Bildiğiniz üzere mevcut ekonomik sistemlerde borç verenler sürekli büyümüşlerdir, alanların büyümesi güç olmuştur ve borçluların çok büyük kısmı bu durumdan kurtulabilmişlerdir.
Olası bir çöküşün (ya da patlamanın) sonuçları:
Ciddi bir çöküşün ardından bugüne kadar yaşanan bütün sistematik krizlerin ardından tek bir şey uygulanmıştır: Daha fazla, çok daha sınırlayıcı düzenlemeler. Bu nedenle Bitcoin patlak verirse finansal otoriteler, piyasalara karşı daha müdahaleci bir tavır sergileyeceklerdir.
Aslında finansal otoriteler çoktan daha müdahaleci bir tavır içine girmeye başladılar. Güney Kore ve Fransa’da bu minvalde toplantılar yapılmaya başlandı.
1929 yılında dünya çapında yaşanan Büyük Buhran krizine yönelik benzetmeler yapılıyor. O dönem dünyanın her köşesinde sanayiler çöküşe girmiş yaklaşık 50 milyon insan işsiz kalmış ve kıtlık yaşanmıştı. Zaten hemen ardından da II. Dünya Savaşı gerçekleşmiş ve küresel ekonominin dengeleri değişmişti. Fakat 1929 krizinden sonra ABD’yi asıl ekonomik lider haline getiren şey, ABD Menkul Kıymetler ve Mübadele Komisyonu’nun kararlarıydı. Büyük bir kriz ve savaşın ardından darmadağın bir dünyada, ekonomi yeni devlerin elinde şekillenmeye başladı.
Ne olursa olsun, tarihte yaşanmış bütün krizler, o krizlerin yaşandığı merkezleri etkiledi. Geçtiğimiz günlerde ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Bitcoin’i küresel ekonominin ilk balonu olan Lale Olayı’na benzetmişti. Fakat bu olay, 17 yüzyılda, dünya çok farklı bir durumdayken yaşanmış, lale ticaretinin lideri olan Hollanda’yı dibe sürüklemişti. Bugüne dönecek olursak laleler hala kaybolmadılar, Hollanda ekonomisi için hala çok önemliler.